Hac, İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir. Dini bir terim olarak hac, “Belirli bir zamanda usulüne uygun olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek” suretiyle yapılan ibadeti ifade eder. Bu ibadeti yerine getirene hacı denir. Kur’an-ı Kerim’de “Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe’yi haccetmeleri insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır” buyrulmuştur.
HAC KİMLERE FARZDIR?
Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her Müslüman’a, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle bu önemli ibadeti yerine getirmeyip ileri yaşlara ertelemek dinen uygun değildir. Bu şekilde haccını erteleyip daha sonra bizzat hac yapamayacak duruma düşen kimse, yerine vekil göndermek zorunda kalır. Bir kimsenin hac ibadetiyle yükümlü sayılması için; Müslüman, akıllı, ergenlik çağına ulaşmış, hür, hac için yeterli malî imkâna sahip ve bu ibadeti yerine getirecek vakte erişmiş olması şarttır. Bu şartlardan birini taşımayan kimseye hac farz olmaz. Kendisine hac farz olan kimsenin, haccını bizzat eda etmekle yükümlü sayılması için de, sağlıklı olması, tutukluluk veya yurtdışına çıkma yasağı gibi bir engelinin bulunmaması ve yolun güvenli olması şarttır. Hac yolculuğuna katlanamayacak, ya da fiilen haccedemeyecek derecede hasta olanlar ile yaşlılar, tutuklular, yurtdışına çıkışları yasaklanmış olanlar ve iddet beklemekte olan kadınlar, hac kendilerine farz olsa bile, eda ile yükümlü değildirler. Bu durumda olanlar şartları oluştuğu takdirde bizzat haccederler.
HACCA HAZIRLIK VE HAC YOLCULUĞU
Hacca ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmak gerekir. Hacca gitmeye karar veren Müslüman, kesinlikle gösterişten, hac ibadeti vasıtasıyla bir takım kimselerin yanında itibar kazanma ya da övülme gibi kaygılardan uzak kalmalıdır. Bütün varlığı ile Allah’ın rızasını kazanmaya yönelmelidir. Hacı adayı, yaşantısındaki İslâm’a aykırı unsurlardan kurtulmaya ve bunlara hayatında asla yer vermemeye içtenlikle azmetmelidir. Hacı adayı, yola çıkmadan önce akraba, komşu, eş ve dostlarını ziyaret etmelidir. Üzerinde hakkı olanlar varsa mutlaka onların haklarını ödemeli, küs olanlarla barışmalıdır. Hac yapmaya karar veren Müslüman, bir taraftan böyle iç dünyasında hacca hazırlanırken diğer taraftan, bu önemli ibadeti eksiksiz yapabilmek için hacla ilgili gerekli bilgileri öğrenmeye gayret etmelidir. Hacla ilgili olarak kendisine sunulan kitap, broşür ve benzeri yayınları dikkatle okumalıdır.
Bilindiği gibi hac yolculuğu hava yoluyla yapılmaktadır. Hacılarımızı taşıyan uçaklar çoğunlukla Cidde Havalimanına nadiren de Medine Havalimanına iner. Hacı adayının dikkate alması gereken hususlar şöyle sıralanabilir: Hacı adayı, her şeyden önce hac yolculuğunun bir ibadet yolculuğu olduğunu, bu yolda atılan her adımın, çekilen her sıkıntının, bir taraftan kendisine sevap kazandırırken diğer taraftan günahlarını eriteceğini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır. Kafileye katıldıktan sonra kafile başkanı ve din görevlilerinin talimat ve uyarıları doğrultusunda hareket edilmelidir. Kafilenin düzen ve disiplini için bu çok önemlidir. Hac sezonu boyunca Hacı Kimlik Kartı boyuna takılı olmalıdır. Sürekli ilaç kullananlar, beraberlerinde götürmek zorunda oldukları ilaçlar için rapor almalıdırlar. Eşyaların üzerine kime ait olduğunu gösteren etiket yapıştırılmalıdır. Kısaca, bir ibadet seyahati olan hac yolculuğunun kendine has sıkıntıları vardır. Bu itibarla sabırlı olmalı, kalp kırmamaya, kimseyi incitmemeye çalışmalı, vicdanını rahatsız edecek tavır ve hareketlerden uzak durmalıdır. Her an bir grup ve kafile içinde olduğunu unutmayarak beşeri münasebet, adap ve görgü kurallarına riayet etmelidir.
HACCIN EDA ŞEKİLLERİ
1.İfrad Haccı: İfrad haccı, umresiz yapılan hacdır. Aynı yılın hac ayları içinde, hacdan önce umre yapmaksızın hac niyetiyle ihrama girilir ve yalnızca hac yapılırsa İfrad haccı yapılmış olur.
2.Temettu Haccı: Temettu haccı, aynı yılın hac ayları içinde önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girerek yapılan hacdır.
3.Kıran Haccı: Kıran haccı, aynı yılın hac ayları içinde umre ve hacca birlikte niyet ederek ikisini aynı ihramla yapmaktır.
HACCIN YAPILIŞI
Hacc yapacak bir kimsenin ilk işidir. İhrama girmeden hac yapılamaz. İhrama girmek isteyen kimse, ön hazırlık olarak vücut temizliğini yapar mümkünse gusleder mümkün olmadığında abdest alır. Varsa güzel koku sürünür. Giymekte olduğu normal giysilerini ve iç çamaşırlarını çıkarıp, sadece “izar” ve “rida” denilen iki parça ihram örtüsüne sarınır. Terlik ve benzeri şeyler giyer. Bundan sonra, kerâhat vakti değilse iki rek’at “ihram namazı” kılar. Namazdan sonra şöyle niyet edilir ; “Allah’ım umre yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” ve arkasından da yüksek sesle telbiye söylenir “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l mülk lâ şerike lek”. Niyet ve telbiye’nin yapılmasıyla ihrama girilmiş ve “ihram yasakları” başlamış olur.
İhramlıya Yasak Olan Şeyler; Cinsel ilişkiye girmek veya cinsel ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak, tırnak kesmek, vücudun herhangi bir yerindeki kılları kesmek, vücuda veya ihram örtüsüne koku parfüm sürmek, Mekke ve çevresinin bitkilerini kesmek veya koparmak, başkalarına zarar vermek kötü söz ve davranışlarda bulunmak vs… Tavaf; Hacer-ül Esved köşesinden veya hizasından başlayarak tavaf niyetiyle Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Hacer-ül Esved hizasına gelmeden: “Allah’ım! Senin rızan için Umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet edilir. Hacer-ül Esvet’in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe’ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi omuz veya kulak hizasına kadar kaldırılıp “Bismillahi Allahu Ekber” denildikten sonra Hacer-ül Esved istilam edilir. İstilam, elleri Hacer-ül Esvet’in üzerine koyup onu öpmek demektir. Ancak hac mevsiminde bu mümkün olmamaktadır. Bu sebeple Hacer-ül Esvet’e uzaktan elle işaret edilip sağ avucun içi öpülmekle yetinilir. Bundan sonra Kâbe sola alınarak tavafa başlanır. Tavafın ilk üç şavtında mümkün olduğu sürece erkekler “Remel” yaparlar. Tavaf esnasında dua edilir, tekbir ve tehlil getirilir. En uygunu herkesin içinden geldiği gibi ihlâsla ve samimiyetle dua etmesidir. İsteyenler Dua kitabında yer alan tavaf dualarını okuyabilirler. Yemen köşesine gelindiğinde, bu köşe de istilam edilir. Hacer-ül Esved köşesine ya da hizasına varılınca ilk şavt tamamlanmış olur. Beklemeden tekrar istilam yapılarak ikinci şavta devam edilir. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır. Yedinci şavtın sonunda Hacer-ül Esved tekrar istilam edilerek tavaf bitirilir. Sonra Harem-i Şerif’in uygun bir yerinde iki rekât tavaf namazı kılınır. Tavaf namazından sonra dua edilir ve zemzem içilir. Sonra Hacer-ül Esved tekrar istilam edilerek sa’y yapmak üzere Safa tepesine çıkılır. Sa’y; “Allah’ım! Senin rızan için umre sa’yini yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet edildikten sonra Kâbe’ye dönülerek tekbir, tehlil, salâvat okunur ve içtenlikle dua edilir. Sonra Merve tepesine doğru yürünür. Merve’ye varınca bir şavt tamamlanmış olur. Burada da yine Kâbe’ye yönelerek tekbir, tehlil ve salâvat-ı şerife getirilip dua edilir. Sonra Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Safa’ya varınca ikinci şavt tamamlanmış olur. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır. Yedinci şavt tamamlandıktan sonra Merve’de Kâbe’ye karşı dönülerek dua edilir. Bundan sonra tıraş olup ihramdan çıkılır. Hac için tekrar ihrama girinceye kadar bütün ihram yasakları kalkar. Umrelerini bitirip ihramdan çıktıktan sonra, hac için ihrama girinceye kadar Mekke’de ihramsız olarak kalırlar. Bu günlerinde beş vakit namazlarını Harem-i Şerifte kılmaya ve fırsat buldukça bol bol nafile tavaf yapmaya özen göstermelidirler. Zamanı gelince hac için ihrama girilip Arafat’a çıkmadan önce isteğe bağlı olarak nafile bir tavafın ardından haccın sa’yi yapılabilir. Ardından kafile ile birlikte Arafat’a hareket edilir.
Arafat ve Müzdelife Vakfesi; Arafe günü Arafat’ta öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılındıktan sonra ayağa kalkılarak kıbleye karşı dönülür. Arafat duasının ayakta yapılması müstehaptır. Telbiye, tekbir, tehlil ve salâvat getirilir. Tevbe, istiğfar ve dua edilir. Bir süre bu şekilde vakfe yapılıp dua edildikten sonra hacılar Arafat’tan ininceye kadar kalan süreyi yine ibadet, dua ve zikirle değerlendirmeye çalışırlar. Güneş battıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye intikal başlayacağından, akşama yakın gerekli şahsi hazırlıklar yapılır. Güneşin batmasıyla birlikte Arafat’tan Müzdelife’ye doğru hareket başlar. Kafileler belli bir plan dâhilinde yola çıkarlar. Müzdelife’ye varınca yatsı vaktinde, akşam ve yatsı namazı birleştirilerek kılınır. Akşam ve yatsı namazları bu şekilde birleştirilerek kılındıktan sonra “vakfe” yapılacak zamana kadar ibadetle meşgul olunur. İhtiyaç varsa istirahat edilir. Şeytan taşlamada atılacak taşlar toplanır. Taşlar nohuttan büyük, fındıktan küçük olmalıdır. Müzdelife vakfesinden sonra Mina’ya hareket edilir.
Şeytan Taşlama ve Hac Kurbanı Kesilmesi; Yol boyunca telbiye, tekbir ve tehlile devam edilerek Mina’da kalınacak çadırlara gelinir. Daha sonra izdihamın olmadığı uygun bir zamanda Büyük Şeytanı (Akabe Cemresini) taşlamak üzere şeytan taşlama mahalline gidilir. Şeytan taşlama taşın atıldığı kümeye yaklaşarak, atılacak taş, sağ elin baş ve şahadet parmaklarının uçlarıyla tutulur “Bismillah, Allahu ekber rağmen li’ş-şeytani ve hizbih” denip atılarak yapılır. Taşların her biri ayrı ayrı atılmalıdır. Bayramın birinci günü, Büyük Şeytana tarif edildiği şekilde 7 taş atılır. Bayramın ikinci ve üçüncü günü küçüğünden başlanarak her üç şeytana 7’şerden toplam 21 taş atılır. Vaktinde atılamayan taşların, bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar atılması vaciptir. Atılmadığı takdirde ceza gerekir. Her ne kadar sünnete uygun olan, hac kurbanının, büyük şeytana taş attıktan sonra kesilmesi ise de, taş atmadan önce de kesilmesi mümkündür. Hac kurbanı, Harem Bölgesi sınırları içerisinde, bayramın birinci günü tan yerinin ağarmaya başlamasından itibaren kesilir. Hac kurbanının etinden sahibi dâhil herkes yiyebilir. Bayramın birinci günü Büyük şeytana taş atılıp kurban kesildikten sonra tıraş olup ihramdan çıkılır. İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını dipten tıraş eder veya kısaltırlar. Kadınlar ise saçlarının ucundan bir miktar keserler. Böylece hac ihramından çıkışın birinci aşaması gerçekleşmiş olur. Buna “ilk tehallül” denir. Bu aşamada eşiyle cinsel ilişki dışında bütün ihram yasakları kalkar. Cinsel ilişki konusundaki yasak ise, ancak Ziyaret tavafından sonra kalkar.
Ziyaret Tavafı; haccın farzlarındandır. Ziyaret tavafının vakti, bayramın ilk günü gece yarısından itibaren başlar, ömrün sonuna kadar devam eder. Önce, “Allah’ım! Senin rızan için ziyaret tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diyerek niyet edilir. Daha sonra Hacer-i Esved hizasına gelerek tavafa başlanır ve yedi şavtla tavaf tamamlanır. Tavaf tamamlandıktan sonra belirtildiği şekilde tavaf namazı kılınır. Böylece haccın ikinci rüknü de tamamlanmış olur. Ziyaret tavafının tamamlanmasıyla hac ihramından çıkışın ikinci aşaması da gerçekleşmiş olur. Buna “ikinci tehallül” denir. Böylece eşiyle cinsel ilişki yasağı da ortadan kalkmış olur. Arafat’a çıkmadan önce haccın sa’yini yapmamış olanlar, ziyaret tavafından sonra bu sa’yi yaparlar. “Allah’ım, Senin rızan için hac sa’yini yapmak istiyorum, bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet ederek belirtildiği şekilde hac sa’yini yaparlar. Bundan sonra hacı, Mekke’de kaldığı süre içinde beş vakit namazı Harem-i Şerif’te kılmaya özen gösterir. Bol bol nafile tavaf yapar. Mekke’den ayrılacağı sırada da “Veda Tavafı” yapar. Veda Tavafı; Hacca uzaklardan yani Mikat sınırları dışından gelmiş olanların Mekke’den ayrılmadan “Veda Tavafı” yapmaları vaciptir. Bu, hacıların hacla ilgili olarak yapacakları son görevdir. Veda Tavafı, “Allah’ım! Senin rızan için Veda tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet edilerek tıpkı diğer tavaflar gibi yapılır. Tavafın arkasından, tavaf namazı da kılındıktan sonra çokça dua edilir, af ve mağfiret dilenir. Nihayet ayrılığın üzüntüsü içinde Kâbe’ye ve Mescid-i Harama veda edilir. Hacda Kadınlarla İlgili Özel Durumlar
Hac ve umrenin yerine getirilişi açısından kadınlarla erkekler arasında bir fark yoktur. Ancak, kadınlar için erkeklerde olduğu gibi özel bir ihram kıyafeti söz konusu değildir. Elbise, başörtüsü, çorap, ayakkabı gibi her zaman giydikleri kıyafetlerini giyerler. Yalnızca yüzlerini örtmezler. Bir de erkeklerin yaptığı gibi telbiye, tekbir, tehlil, salâvat okurken ve dua ederken seslerini yükseltmezler. Tavafta hızlı ve çalımlı yürüyerek “Remel”, Sa’yda da yeşil direkler arasında koşar adımlarla yürüyerek “Hervele” yapmazlar. İzdiham olan yerlerde mümkün olduğu kadar erkeklerin arasına girmemeye özen gösterirler. Özellikle namaz kılarken, erkek safları arasında kalmayıp kadınlara ait yerlerde namaz kılarlar. Adetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra adet görmeye başlayan kadınlar, tavafın dışında haccın bütün menasikini yerine getirebilirler. Harem-i Şerif’e giremezler. Adetliyken ihrama giren ve ihrama girdikten sonra adetleri bitmeden Arafat’a çıkmak durumunda kalan hanımlar daha baştan ihrama girerken İfrad haccına niyet etmelidirler.
İhramlı iken, karada yaşayan av hayvanlarını avlayan, avlayanlara yardımcı olan, yaralayan kimse ceza olarak bedel öder. Bedel, av hayvanının kıymeti takdir edilerek tespit edilir.
Ziyaret tavafını cünüp olarak yapan kimsenin, ceza olarak bir deve ya da sığır kesmesi gerekir. Cünüp olarak yapılan tavaf abdestli olarak yeniden yapılırsa ceza düşer.
Koyun Veya Keçi Dem Kesmeyi Gerektiren Eksiklikler; Mikat sınırını ihramsız geçen, sa’yi terk eden ya da hiçbir mazeret yokken sa’yi yürüyerek yapmayan, Müzdelife vakfesini özürsüz olarak terk eden, Şeytan’a hiç taş atmayan veya bir günde atılması gereken taşların yarıdan fazlasını süresi içinde atmayan, farz ve vacip tavaflarda setr-i avrete uymayan, Ziyaret veya Umre tavafının son üç şavtını ya da sadece birini yapmayan, Veda tavafı yapmayan, Ziyaret ve Umre tavafını abdestsiz, Umre, Veda ve Kudüm tavaflarını cünüp halde yapan, Arefe günü Arafat’tan güneş batmadan önce ayrılan kimsenin, ceza olarak koyun veya keçi kesmesi gerekir.
Kudüm veya Veda tavafının abdestsiz halde yapılması, Veda tavafı ile Sa’yin son üç şavtının yapılmaması ya da eksik yapılması ve bu şavtların mazeret yokken yürüyerek yapılmaması, şeytan taşlamada, bir günde atılması gereken taşların yarıdan çoğu atıldıktan sonra geriye kalanların atılmaması, ya da eksik atılması gibi eksikliklerden dolayı fıtır sadakası miktarı sadaka vermek gerekir.
Harem Bölgesinin avının avlanması, kendiliğinden biten her türlü ağaç, bitki ve otların kesilmesi ya da koparılması, ihramlı olsun veya olmasın herkese haramdır. Bu sebeple Harem Bölgesinin ağaç ve bitkilerini kesip koparan kimsenin, bunların bedelini takdir ederek fakirlere vermesi gerekir.